Depremin Tek Çaresi Kentsel Dönüşüm
7 Ağustos 1999 Marmara depreminin yıl dönümüne ilişkin açıklamalarda bulunan Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, Depremin tek çaresinin kentsel dönüşüm olduğunu söyledi.
Öngören, kentsel dönüşümde dört yıllık bir deneyimle Devlet tarafından tüm hazırlıkların yapıldığını ve Eylül'den itibaren yeni yaklaşım ve modellerle kentsel dönüşümün çok hızlanacağını; 2018 yılının kentsel dönüşüm yılı olacağını belirtti. Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören 1999 depreminde 15 bin kişinin öldüğünü, 24 bin kişinin yaralandığını ve sakat kaldığını hatırlattı. 90 bin konut – işyerinin yıkıldığını veya hasarlandığını, depremin ülke ekonomisine 15 milyar dolarlık bir zararı olduğunu, ekonominin bir yıl içerisinde yüzde 10 küçüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Öngören “17 Ağustos 1999’da kötü bir sınav verdik ama beş yıl içinde bu dersi geçeriz ” dedi.
2012 yılı sonunda başlayan “deprem odaklı kentsel dönüşüm” çalışmalarında kamu ve özel sektör işbirliğiyle toplumda olumlu bir algı oluşturulduğunu söyleyen Prof. Dr. Öngören, “Kentsel dönüşümle depremde can ve mal güvenliğini sağlamanın yanı sıra devraldığımız doğayı daha iyi bırakabileceğimiz; düzenli, sağlıklı, yeşil ve güzel şehirler yaratabileceğimiz bir fırsat oluştu” dedi. Bir taşla iki kuş: Bina dönüşümü yerine mahalle bazlı dönüşüm. Prof. Dr. Öngören; riskli binaları tek tek dönüştürmenin yerine etap etap mahalle bazlı ve riskli alanlarda yapılan dönüşüm çalışmalarıyla, bir yanda evleri yenilenirken diğer yanda yeşil alanları, spor salonları, bisiklet yolları, meydanları, sosyal ve kültürel yapıları ile içinde insanların mutlu olduğu mahalleler, semtler oluşacağını; yeni şehircilik anlayışıyla konut alanlarının yanına iş merkezleri ile teknoloji merkezlerinin yapılmasıyla halkın yaşadığı yerde çalışmasıyla ulaşım sorununun çözüleceğini; 50 yıllık kötü yönetim birikimiyle oluşan çarpık kentleşmenin de ortadan kalkacağını sözlerine ekledi.
Öngören, özel iletişim vergisi ve DASK paralarının kullanılmasını öneriyor. Yaklaşık yedi milyon konutun ve işyerinin yenileneceği kentsel dönüşümde finansman zorluğu olmadığını düşünen Platform Başkanı Öngören'e göre; bu mali kaynaklar Devlet, vatandaş ve gayrimenkul sektörü işbirliği ile hazırlanır. Devlet açısından vatandaşın can güvenliği en önemli konudur, Devletimiz bunun bilincindedir; halkımız evlatlarının canı için ya biraz borçlanarak veya m2 tartışmasını bir tarafa bırakarak gerekli fedakarlığı yapacaktır; Gayrimenkul ve İnşaat Sektörü ise kentsel dönüşümün bir seferberlik olduğunun bilincinde olup, bu iş yapma yöntemine alışmıştır. Bu sebeple toplumun her kesimi "feda"ya hazırdır.